Yeşil alana cami planına ´dava´

Arsuz´un kent merkezinde park alanının ibadet, Alakop mevkiindeki ibadet alanının da yeşil alana dönüştürülmesinin Hatay Büyükşehir Belediye Meclisi´nde oybirliği ile kabul edilmesi sonrası hukuka aykırı olarak inşa edilmesi planan cam

GÜNCEL 7.09.2021 18:49:33 0
Yeşil alana cami planına ´dava´

Akın Bodur/İskenderun

 Mimarlar Odası, Hatay İdare Mahkemesine yaptığı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı aleyhine açtığı dava başvurusunda, Arsuz´un Kabev Mahallesi 961 numaralı parselin “park ve yeşil alan” olan kullanımından “ibadet alanı” kullanımına dönüştürülmesi ile Arsuz´un Alakop Mahallesi 90 ada 1 numaralı parselin “ibadet alanı” olan kullanımından “park ve yeşil alan” kullanımına dönüştürülmesine ilişkin 1/5.000 ölçekli nazım imar planında yapılan ve Hatay Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.02.2021 tarih ve 47 sayılı kararı ile onaylanan değişikliğe ilişkin idari işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazı red eden Hatay Büyükşehir Belediye Meclisinin 09.07.2021 tarih ve 179 sayılı ve oy birliği ile aldığı kararın iptalini ve yürütmenin durdurulması istedi.
Mimarlar Odası Genel Merkezi, avukat Ekrem Dönmez aracılığıyla Hatay İdare Mahkemesine yaptığı dava başvurusunda, 1/5.000 ölçekli nazım imar planında yapılan değişikliğe ilişkin olarak, '1/5000 nazım imar planı değişikliğine karşı TMMOB Mimarlar Odası Hatay Şubesi tarafından 1 aylık itiraz süresi içinde 22.03.2021 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesine askıdan indirme tarihi olan 12.04.2021 tarihinden itibaren 60 günlük süre içerisinde Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından herhangi cevap verilmemiştir' ifadesine yer verildi.

'Sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz'
Hatay Büyükşehir Belediye Meclisi´nin 09.07.2021 tarihli toplantısında, Mimarlar Odası Hatay Şubesi tarafından yapılan itiraz görüşülüp, o toplantıda alınan 179 sayılı kararla “…Arsuz ilçe merkezinde ibadet alanlarının yetersiz olması, mevcut cami yapısının eski, ihtiyacı karşılayamadığı ve alternatif ibadet alanının bulunmadığı tespit edildiği…” gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiğinin de ifade edildiği dava başvurusunda şunlara yer verildi: 'İdari işlemlerdeki yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurlarından birinin hukuka aykırılığı halinde işlem hukuka aykırı kabul edilir. Arsuz Kabev Mahallesi 961 numaralı parselin ´park ve yeşil alan´ olan kullanımından ´ibadet alanı´ kullanımına dönüştürülmesi ile Alakop Mahallesi 90 ada 1 numaralı parselin ´ibadet alanı´ olan kullanımından ´park ve yeşil alan´ kullanımına dönüştürülmesi amacıyla Hatay Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.02.2021 tarih ve 47 sayılı kararı ile 1/5.000 ölçekli nazım imar planında yapılan değişikliğe ilişkin idari işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazı red eden Hatay Büyükşehir Belediye Meclisinin 09.07.2021 tarih ve 179 sayılı idari işlemi imar mevzuatına, nazım imar planına, imar plan kararlarına, şehircilik ilkelerine ve hukuka aykırıdır. Her türlü ölçekte imar planı ve değişikliklerinin toplum ve çevre yararı ile genel şehircilik ilkeleri ve hukuka uygun gerçekleşmemesi durumunda oluşacak tasarım ve yapılaşma süreçlerinin toplum ve çevre üzerinde yaratacağı olası olumsuz etki ve etkilenmelere karşı öncelikle toplum ve çevreyi, mimarları ve mimarlığı korumaya yönelik çalışmaları yoğunlaştırarak sürdürmek, kamu yararı önceliği ile çalışmalar yürüten Mimarlar Odasının temel sorumluluk alanlarından birisidir. Bu sorumluluğun kapsamında olarak dava konusu idari işlemle Arsuz ilçesi 1/5000 ölçekli nazım imar planında Kabev Mahallesi 961 numaralı parselin park ve yeşil alan olarak planlı olduğu ve önerilen imar planı ile ibadet alanı olarak planlama yapılarak değişikliğe gidildiği, kaldırılan park ve yeşil alanının ise Alakop Mahallesi 90 Ada 1 numaralı parselin kuzeyinde bulunan ibadet alanının park ve yeşil alana dönüştürüldüğü, ancak Arsuz için 2019 yılında hazırlanan 1/5.000 ölçekli Revizyon ve İlave Nazım İmar Planı Açıklama Raporunda plan kapsamı nüfusun yaklaşık 83.000 kişi olduğu, 2041 yılı için ise öngörülen nüfusun ise 190.000 kişi olacağı tahmininin yer almakta olduğu görülmektedir. Arsuz için 2019 yılında hazırlanan 1/5.000 ölçekli Revizyon ve İlave Nazım İmar Planı Açıklama Raporunda planda ayrılmış donatı alanlarının da Arsuz İlçesi için 2019 yılında hazırlanan 1/5.000 ölçekli Revizyon ve İlave Nazım İmar Planı Açıklama Raporunda yer alan bu nüfus projeksiyonuna göre hazırlandığı ifade edilmektedir. Deniz turizmi açısından önemli bir merkez olan Arsuz İlçesinin yaz döneminde ve hafta sonları nüfusunun 400.000-450.000 kişiye ulaştığı bilinen bir gerçektir. Bu nüfusun yarattığı çok yoğun araç trafiği ve yaya yoğunluğu mevcuttur. Özellikle plan değişikliği yapılan Kabev Mahallesi 961 numaralı parselin çevresi ve köprü bağlantısı adeta kilitlenmektedir. Bu yoğunluğun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları yetersiz kalmaktadır. Mekânsal planların yapımına ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları çerçevesinde sosyal ve teknik altyapı ihtiyacının karşılanması gerekirken; yapılan plan değişikliği ile yoğunluk daha da artırılmaktadır. İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. Plan değişikliği ile yeşil alandan ibadet alanına dönüştürülen alanın yakınında, etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içerisinde yaya erişim mesafelerinin dikkate alındığı, yüzölçümü ve konum özelliklerinin korunduğu eşdeğer alanlar olduğu halde, ibadet alanı olarak araç trafiği ve yaya yoğunluğunu rahatlatması gereken planlama yapılması gerekirken bunun tam aksine yoğunluğun arttırılması planlama anlayışıyla çelişmektedir. Değişiklik yapılan alana yürüme mesafesinde ibadet alanı olarak kullanılabilecek başkaca alanlar mevcut olup, artan ihtiyacı karşılayabilecek İbadet Alanı olarak planlamaya uygun başka alanlar bulunduğu halde, yeşil alan olarak kalması gereken bir alanı imara açmak hukuka uygun değildir.'

'Plan değişikliği, yönetmeliğe de aykırı'
Plan değişikliğeni ilişkin yaptıkları itiraza verilen red gerekçesindeki “mevcut cami yapısının eski” olduğuna dair değerlendirmenin de hukuka uygunluğunun olmadığı ifade edilen dava dilekçesinde şöyle devam edildi: 'Eski cami yapısı tanımı da belirsiz ve yetersiz olduğu gibi, eski olsa da bu alanda bir ibadet yerinin bulunduğu ve bu alanın yeniden düzenlenebileceği ve hizmet etki alanı itibariyle de gerekçe olarak yer alan red sebebinin hukuka aykırı olduğu açıktır. İnsanların ibadetlerini yerine getirmek için bir araya geldikleri mekânlarda kendilerini huzurlu ve dingin hissetmeleri ve ibadet ihtiyaçlarını daha rahat karşılayabilmeleri için de, eşdeğer başka bir alanın ibadet alanı yapılması daha uygundur. Planların yapımına dair usul ve esasları belirleyen Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine göre imar planı değişikliği, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. İmar planında yer alan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği; hizmet etki alanını 12. maddede ´Yürüme Mesafeleri´ bölümünde tanımlamış ve ´İmar planlarında; çocuk bahçesi, oyun alanı, açık semt spor alanı, aile sağlık merkezi, kreş, anaokulu ve ilkokul fonksiyonları takriben 500 metre´ olarak belirlemiş ve bu mesafe dikkate alınarak yaya olarak ulaşılması gereken hizmet etki alanında planlama yapılabileceğini düzenlemiştir. Oysa plan değişikliği yapılan Kabev Mahallesi 961 numaralı parsel ile Alakop Mahallesi 90 Ada 1 numaralı parsel birbirinin etki alanında olmayıp, kuş uçuşu 1.200 metre, yaya ulaşımı da 1.600 metre mesafededir. Dolayısıyla söz konusu plan değişikliği, imar planı değişikliği yapılabilme koşullarını belirleyen Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği hükümlerine de açıkça aykırıdır. Nazım imar planında yapılan değişiklikle caminin kapsaması ve kullanması gereken alan itibariyle, değiştirilen park alanı yerine getirilen cami alanının park alanına nazaran yoğunluk ve yapılaşma getireceği, değişiklik yapılan park alanında caminin kapsadığı alan dışındaki kalan alanın da, mevzuatta öngörüldüğü şekilde dinî tesis ve külliyesinin, dinî tesisin mimarisi ile uyumlu olmak koşuluyla dinî tesise ait; lojman, kütüphane, aşevi, dinlenme salonu, yurt ve kurs yapısı ile gasilhane, şadırvan ve hela gibi müştemilatların, açık veya zemin altında kapalı otoparkın da yapılabildiği alan olarak planlanması gerektiği ve bu alanların park alanı yerine yapılaşma için kullanılacağı, böyle bir değişikliğin de bölgede ve değişiklik yapılan alanda zaten var olan yapılaşma yoğunluğunu daha da arttıracağı açıktır. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği´nin değiştirilen sosyal ve teknik altyapı alanı olan ‘Park Alanının´ hitap ettiği hizmet etki alanı içinde yerine eş değer büyüklükte bir alan ayrılmadığı, hizmet etki alanı mesafesine uyulmadığından, değişiklik ile sağlandığı belirtilen alanın hizmet etki alanında olmaması sebebiyle, hizmet etki alanı içinde eşdeğer büyüklükte bir alan ayrılması şartının sağlanamamış olduğu, bu haliyle hizmet etki alanı içinde eş değer alan ayrılmadığı takdirde, eş değer alan ayrılma koşulunun yerine getirilmemesi sebebiyle yapılan değişikliğin imar mevzuatına aykırı olacağı izahtan yoksundur. Yeşil alandaki yapılaşmaya karşın değişiklik yapılan alana eşdeğer başka bir yeşil alan ayrılmadığı gibi Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği´nin 26.ı maddesine de aykırı davranılmıştır. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği´nin 26. maddesine göre; İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için; İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır. İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.'
'Planlama, günlük ihtiyaca göre değil, mevzuata, planlama ilkelerine ve nazım imar planı açıklama raporunda yer alan esaslara bakılarak yapılır. Dava konusu plan değişikliği işlemi kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine aykırıdır. Bu tür uygulamalar ile kentin düzgün bir dokuyla kentleşmesi engellenmektedir. Plan tadilatları genel ve evrensel şehircilik ve planlama ilkeleri ve plan bütünlüğüne, imar kanunu ve imar mevzuatına aykırıdır' değerlendirmesinin yer aldığı ve dava başvurusunda, telafisi imkansız zarar doğuracağı gerekçesiyle yürütülmesinin durdurulmasının istendi.


"Mücbir sebep hali uzatılmalı"

Fatma Şahin'den başkanlara ziyaret

Lütfü Savaş, mesajla veda etti

Nesibe Kuzu, "Pruva"yı yayımladı

İş yükününün hafifletmesini istediler

1 Mayıs, İskenderun'da kutlanacak

23 Nisan'da motosiklet korteji

Bayramda 'uçurtma şenliği'

Parkta 23 Nisan şenliği

Hastane bahçesinde korkutan yangın

Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlandı

Çalışkan'dan Özhaseki'ye: İtiraf yetmez, çözüm üretin!

İş dünyasının talebi 'mücbir sebep'

Belen'de makam koltuğuna Aybüke oturdu

Çocuk başkanlar istemlerini sıraladı

  • BIST 100

    10082,71%-0,11
  • DOLAR

    32,37% -0,14
  • EURO

    34,63% -0,47
  • GRAM ALTIN

    2391,53% -1,78
  • Ç. ALTIN

    3886,52% -0,62